8 Mart 2017 Çarşamba


Kadınların hayatın her alanındaki önemini ve insanlığın gelişimine katkılarını vurgulamak için önemli bir fırsat teşkil eden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. 

Kadın haklarına verilen önem, bir toplumun medeniyet düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir. Kadının toplumsal hayatın her alanına güçlü bir şekilde katılabilmesi, toplumların gelişimi ve daha hızlı kalkınması bakımından temel bir gereksinimdir. 

Dünya Kadınlar Günü’nün bu yıl Birleşmiş Milletler (BM) Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi tarafından belirlenen “Değişen İş Dünyasında Kadınlar: 2030 Yılına Dek Kadın-Erkek Eşitliğinin Sağlanması” teması kapsamında, kadınların ücret eşitsizliği gibi ekonomik hayattaki sorunlarına dikkat çekilmekte ve 2030 BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin kadınlar ve kız çocukları için arzettiği önem vurgulanmaktadır. Nitekim, küreselleşen dünyamızda, serbest piyasa ekonomileri, ancak dinamik ve hayatın her alanına nüfuz edebilen güçlü kadın potansiyeli sayesinde hedeflerine ulaşabilir. Kadınları eğitimsiz ve teknolojik gelişmelere yabancı kalmış, ayırımcı uygulamalar neticesinde geri plana atılmış, iş hayatında kadın yeteneklerini ve birikimini gözardı etmiş, kadına eşit ücret anlayışından uzaklaşmış bir toplumun ilerleme şansı bulunmadığı gibi, bu ayırımcı uygulamaların yaratacağı insani sorunlarla mücadele zorunluluğuyla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. 

Kadının siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayattaki konumunun güçlendirilmesi, kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü şiddetin tamamen ortadan kaldırılması ülkemizin temel hedefleri arasında yer almaktadır. Nitekim, Türkiye’de, son yıllarda, kadın haklarının korunması, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve güçlendirilmesi ile kadına yönelik şiddetle mücadele konularında önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiş, örnek çalışmalar hayata geçirilmiştir. Bu hedefler doğrultusunda yürütülen çabalarımız kesintisiz biçimde devam edecektir. 

Dışişleri Bakanlığımız, ülkemizin bu alandaki siyasaları doğrultusunda, özellikle uluslararası platformlarda gerçekleştirilen çalışmalara aktif olarak katkı sağlamakta, önemli karar tasarılarının kabulünde öncü rol oynamakta, uluslararası alanda sağlanan ilerlemelerin mevzuatımıza ve uygulamalara yansıması çalışmalarını desteklemektedir. Bu kapsamda, Türkiye, kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda ilk uluslararası belge olan ve İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin hazırlıklarına öncülük etmiş, bu sözleşmeyi çekincesiz olarak imzalayan ve onaylayan ilk ülke olmuştur. İstanbul’un 2014 yılından bu yana BM Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi’ne ev sahipliği yapması, kadın haklarına ilişkin uluslararası çalışmalara verdiğimiz desteğin başlıca somut göstergelerinden biri olmuştur. Aynı şekilde, bu yılki temada yer verilen anlayışla uygun olarak, ülkemiz, G20 Dönem Başkanlığı sırasında sivil toplumla birlikte kadının ekonomik güçlendirilmesine yönelik W20 (Women 20) açılım grubunun kurulmasına öncülük etmiştir. 

Bu vesileyle, kadın şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, dünyanın dört bir köşesinde, kimi zaman mahrumiyet koşullarında görevlerini başarı ve özveriyle yürüten kadın Bakanlık mensuplarımızın, erkek mensuplarımızın eşlerinin ve ülkemizde ve dünyadaki tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. 

0 yorum:

Yorum Gönder