Bu yıl, ülkemizin de kurucuları arasında bulunduğu Birleşmiş
Milletler (BM) Örgütü’nün 70’inci kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.
70 yıllık tarihi boyunca BM’nin ve onun temsil ettiği
değerlerin en kuvvetli savunucularından olan Türkiye, küresel barışı koruma,
arabuluculuk, kalkınma, iklim değişikliği, çevre ve Medeniyetler İttifakı gibi
birçok alanda önemli roller üstlenmektedir. Bu sebeple, BM’nin 70’inci Kuruluş
yıldönümünün, Türkiye’nin de müzakerelerine aktif katkıda bulunduğu 2030
Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin kabulüyle kutlandığını görmekten memnuniyet
duyuyoruz. Ayrıca, BM Genel Sekreteri tarafından başlatılan BM’nin barışı
koruma ve inşa çabalarının gözden geçirilmesi sürecini de takdirle
karşılıyoruz.
Bununla birlikte, Güvenlik Konseyi’nin günümüz meselelerine
zamanında müdahale etme ve çatışmalara çözüm bulma noktasında son dönemde
tıkanıklar yaşadığını görüyoruz. Güvenlik Konseyi’nin günümüz şartlarına göre
reforme edilmesi, böylece temsil kabiliyeti daha yüksek, daha demokratik,
şeffaf, etkin ve hesap verebilir bir nitelik kazanması, son derece önemlidir.
Türkiye bu anlayışla, BM reformunu destekleyen ve bunu yüksek sesle dillendiren
başlıca ülkeler arasında yer almayı sürdürecektir.
Bir taraftan BM bütçesine ve faaliyetlerine katkımızı
arttırırken, diğer taraftan da İstanbul’u bir BM bölgesel merkezi haline
dönüştürecek önemli adımlar atıyoruz. Bu çerçevede UNDP, UNFPA ve UN WOMEN
örneklerini takip eden UNICEF de yakında bölgesel ofisini İstanbul’da açmaya
hazırlanmaktadır.
Suriye ve Irak’taki krizin etkilerinin birçok ülke
tarafından hissedildiği bir dönemde Türkiye, 2,5 milyon mülteciye kapılarını
açıp onlara sahip çıkarak uluslararası toplumun vicdanı olmuştur. Bunun
yanında, hemen her gün yaşanan göçmen facialarına kalıcı çözüm bulmak ve
işbirliğini artırmak amacıyla, Akdeniz Havzası’nda düzensiz göç ve Suriyeli
mültecilerin trajedilerine ilişkin bir maddenin BM 70’inci Genel Kurul
gündemine alınmasına da öncülük ettik. İnsani diplomasi konusunda üstlendiğimiz
örnek rolü gelecek yılda devam ettirecek, dünyanın en büyük üçüncü donör ülkesi
olarak 23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde Dünya İnsani Zirvesi’ne evsahipliği yapacağız.
Küresel gündemi işgal eden sorunların başında terörizmle
mücadele geliyor. 30 yılı aşkın bir süredir bölücü terörle mücadele eden
ülkemiz, adına, ideolojisine, kimliğine bakmadan terörizmin her türlüsüne
karşıdır ve bütün terör örgütleriyle kararlı bir şekilde mücadele etmektedir.
Terörle mücadelede başarının anahtarı, uluslararası dayanışma ve işbirliğinin
artırılmasıdır. DEAŞ, El Kaide, PKK, YPG, DHKP-C gibi terör örgütleriyle
mücadelede tüm BM üyesi ülkelerin dayanışma içinde olması gerektiğine
inanıyoruz.
Bu düşüncelerle, Birleşmiş Milletler Örgütü’nün çabalarının
dünyamıza barış, refah, huzur ve adalet getirmesi umudumu koruyarak, 24 Ekim
Birleşmiş Milletler Günü’nü en samimi duygularımla tebrik ediyorum.
Recep Tayyip Erdoğan
CUMHURBAŞKANI
0 yorum:
Yorum Gönder